
“Gitme!”
Diyemedim!
Duyamazdın.
Kalamazdın.
Sana diyemediğim sadece bundan ibaret de değildi.
Sadece sana da değil, kimseye diyemedim.
Kendime bile sustum.
Çok yalnız yaşadım, gidişini.
Dağ gibi duruyordun hayatımın bir yerinde.
Depremdi gidişin.
Sallandım,
Sendeledim,
Çöktüm.
Kıyamet gibi birşey oldu.
Kabusum gibiydi.
Kimse bilmedi.
Sen benden gittin.
Ben herşeyden geçtim.
Yerimi yurdumu işimi gücümü kaybettim.
Savruldum rüzgarlarında gökten inen kıyametimin.
Bu dünyadan, yaşamadan geçtin ya!
En çok bu dokundu bana.
En çok bu savurdu.
Kızdım!
O kızgınlıktan güç buldum belki de.
Bu dünyadan nasıl geçmek istediğimi sorabildim.
O ağaçta yeşil bir yapraktım.
O ağaçta mı olmak istiyordum?
Yeşil mi kalmak istiyordum?
Savruldum.
Ağaçtan düştüm.
Rüzgara bıraktım kendimi.
Beni bende gezdirdi.
Ben sandıklarımdan soyundum.
Dolaştım döndüm.
Savruldum durdum.
Kayboldum buldum.
Bu yolculuk yordu beni.
Bu yaşıma pişmanlıklar doldu.
Dinlenmeye,
Durulmaya,
Doğrulmaya,
Kendimi affetmeye,
Affettirmeye,
Bulduğum beni var etmeye,
Çabalıyorum.
Gittin!
Dağ gibi duruyordun hayatımın bir yerinde.
Depremdi gidişin.
Tutsan, elimden kaldırsan beni!
Mümkün değil.
Ama doğruluyorum.
Ama çöktüğümden farklı.
Comments